Question Title

* 1. Katılımcı numaranız (T.C. Kimlik Numaranızın son 5 hanesi).

Question Title

* 2. Bugün nasılsınız?

Question Title

* 3. Haftanız nasıl geçti? (Size en uygun gelen seçeneği işaretleyiniz.)

SENARYO 5 - Veli Ayşe Hanım

Yönerge:
Aşağıda, bir okulda geçen ve bir öğretmenin ana karakter olduğu bir senaryo verilmiştir. Sizden istenen kendinizi öğretmenin yerine koymanız ve verebileceğiniz muhtemel tepkileri içeren bir dizi seçeneği okuyarak değerlendirmenizdir.
Ön Bilgi: Bir ilkokulda öğretmenlik yapmaktasınız. Öğrencilerinizden Murat, sınıf arkadaşları ile iyi anlaşan, akranlarına göre fazla aktif olan bir çocuktur. Murat’ın annesi, Ayşe Hanım ise çeşitli veli toplantılarında oğlu Murat’tan övgüyle bahseden, oğlu yanında olduğunda onu sürekli öperek, sarılarak sevgisini gösteren, Murat’a her gün büyük bir beslenme çantası hazırlayan, ona istediği kalemleri, çantaları alan, oğlunun üzerine titreyen, son derece ilgili bir annedir.

Durum: Öğrenciler öğle yemeklerini yedikten sonra bahçede oyun oynamaktaydı. Siz koridorda yürürken birkaç öğrenci koşarak geldi ve size Murat’ın oyun oynarken yere düştüğünü ve kollarının kanadığını söyledi. O sırada birkaç öğrencinin Murat’ı sınıfa götürdüğünü gördünüz. Murat, kollarının kanadığını görmemek için başını yukarı kaldırmış, ağlıyordu. Hemen yanlarına gidip Murat’a sakin olmasını şimdi yaralarını temizleyeceğinizi söylediniz. Murat’ın yaralarını iyice temizledikten sonra sardınız. Bu sırada Murat, size, annesinin gelmesini istediğini söyleyerek ağlamaya devam ediyordu. Murat’ı sakinleştirmek için Murat’ın annesi Ayşe Hanım’ı aradınız ve olanları anlattıktan sonra telefonu Murat’a verdiniz. Murat, annesine oynarken düştüğünü sonrasında da sizin yaralarını temizleyip sardığınızı ve şimdi iyi olduğunu söyledi. Murat telefonu size geri verdikten sonra siz, Ayşe Hanım’a Murat’ın iyi olduğunu söyleyip kapatacak iken:

Ayşe Hanım: “Birazdan oradayım, gelince görüşeceğiz.” dedikten sonra telefonu kapattı.

Öğle arasından sonra dersiniz başladıktan biraz sonra, Ayşe Hanım sınıfınızın kapısını açıp içeri daldı. Murat'ı sırasından alıp çıkarken sizi eliyle dışarı çağırdı. Hemen öğrencilere resim kağıtlarını çıkartıp, serbest resim yapmalarını söyleyerek koridora çıktınız. Ayşe Hanım tam lafa girecek iken kendisini toplantı odasına davet ettiniz. Bu sırada Murat'ı sınıfa gönderdiniz. Ayşe Hanım'ın yüzü kıpkırmızı, adeta burnundan soluyarak sandalyeye oturmuş size bakıyordu:

Ayşe Hanım: “Sizin göreviniz buradaki çocuklara göz kulak olmak. Ama görüyorum ki onu bile yapamıyorsunuz. Bir de üstelik beni arayıp, böyle böyle çocuğunuz düştü, elleri kolları paramparça oldu ama endişelenmeyin diyorsunuz. Yazıklar olsun size. Bir de kendinize öğretmen diyorsunuz.”

Question Title

* 4. Ayşe Hanım ne hissediyor olabilir?

Question Title

* 5. Empati göstermek istiyorsunuz. Ne söylersiniz? (Verilen seçenekleri, en uygun olduğunu düşündüğünüz ifade için 1 olacak şekilde, 1'den 5'e sıralayınız.)

SENARYO - DEVAM
Ayşe Hanım kaşlarını kaldırır, boynunu dikleştirir. Nefes alışı duyulmaktadır.

Ayşe Hanım: “Benim çocuğumun elleri, kolları paramparça olmuş. Affedersiniz, ne yapmamı bekliyordunuz? Çocuğunuz yok sanırım, o yüzden durumun ciddiyetini anlamakta zorlanıyorsunuz. Sizin göreviniz çocuğuma göz kulak olmak. O kadar."

Question Title

* 6. Ayşe Hanım'a destek olmak istiyorsunuz. Ne söylersiniz? (En etkisiz olacağını düşündüğünüz seçeneğe 1, en etkili olacağını düşündüğünüz seçeneğe 7 puan vererek, tüm seçenekleri puanlayınız.)

  1. Hiç etkili değil 2 3 4. Kısmen etkili 5 6 7. Çok etkili
Özür dilerim, onu kast etmemiştim. Siz de farkındasınızdır, yaşıtlarına göre çok daha hareketli bir çocuk Murat. Şimdi derse dönmeliyim. Ama dilerseniz bu konuyu rehber öğretmenimizle konuşmanızı sağlayabilirim.
Bakın, tüm öğrencilerim benim için çok kıymetli. Öğretmenleri olarak elimden geleni yapıyorum. Ama her saniye çocukların başında olmamızın imkanı yok. Teneffüste, bahçede oynarken düşmelerini engelleyemem.
Murat'a en ufak zarar gelmesi fikri bile sizi kaygılandırıyor. Sizi anlıyorum. Ama Murat çok iyi şu an. Her şey yolunda. Lütfen kaygılanmayın artık. Ben de derse gideyim. İdare fark ederse, sorun yaşarım.
Murat için çok kaygılanmışsınız. Ama ciddi bir yarası yok, ilk yardımını ben yaptım. Şu an iyi ve arkadaşları ile sınıfta resim yapıyor. Ama ne kadar önlem de alsak, bu tarz küçük kazalar olabiliyor. Bir dahaki sefere daha dikkatli olmaya çalışırız. Görüyorumki kaygı kontrolü konusunda zorlanıyorsunuz, o yüzden bir psikolog ile görüşmenizi önerebilirim.
Siz bilmiyor olabilirsiniz ancak bu Murat’ın ilk olayı değil. Arkadaşları, Murat ile oynarken, onun aşırı hareketliliğinden şikayetçi olmuştu birkaç kez. Derste de yerinde durmaz hiç. Bir uzmandan görüş almak faydalı olabilir.
Bu söylediklerinizi kesinlikle hak etmiyorum. Biz, öğretmenlerin işi, öğrencilerimize toplumun gerektirdiği donanımları kazandırmak. Bakıcılık değil. Bahçede oynanan oyunlara müdahale etmemiz, istesek bile, mümkün değil. Koşup oynamak onların en doğal hakkı.
Sizinle açık konuşacağım, Murat hep böyle, hiç yerinde durmuyor, derste konuşuyor, bağırıyor, yerinden kalkıp sınıf içinde koşuyor, arkadaşlarını rahatsız ediyor. Bilmenizi istedim.
Siz çocuğunuzu her an gözünüzün önünde tutabiliyor musunuz? Hayır. Aynı şekilde, biz de her çocukla her zaman ilgilenemiyoruz. Şikayet etmek istiyorsanız, siz bilirsiniz. Ama bence, şu an çok öfkelisiniz ve haksız yere, olanlardan beni suçluyorsunuz.
Acil bir durum yoksa, bu konuşmayı başka bir zamanda yapmayı öneriyorum. Şu an çocuklar sınıfta yalnız, hemen dönmem gerek. Bana yönelik ithamlarınızı öfkeli olmanıza bağlıyorum. Siz sakinleşince durumu farklı göreceksiniz, buna inanıyorum. Yine de isterseniz müdürün odasına bir uğrayın.
Murat’a gereken ilk yardımı yaptım ve şu an gayet iyi. Acil bir durum yoksa, dersime dönmeliyim. Bu konuyu konuşmayalım demiyorum. Ama şu an ders saati. Siz ise haksız yere beni suçluyorsunuz.
Tabi ki, Murat'a en ufak zarar gelmesi fikri sizi mahveder. Anlıyorum. Ama geçti gitti. Murat çok iyi şu an. Her şey yolunda. Lütfen kaygılanmayın artık.
Ayşe Hanım, Murat iyi. Gördünüz. Siz bu haldeyken konuşmamızın faydalı olacağını düşünmüyorum. Öğrencilerim sınıfta yalnız bıraktım. Dönmek zorundayım. Başka bir zaman belirleyip görüşebiliriz.
Ayşe Hanım, siz biraz önce dersimi bölerek, acil bir durum varmış gibi beni sınıfımdan çıkarttınız. Olanları bu kadar abartmanız Murat’ı ve sınıfımdaki diğer öğrencileri korkutabilir. Oysa şu an Murat gayet iyi durumda.
Ayşe Hanım, Murat’ı telefonda nasıl rahatlattığınızı gördüm. Son derece ilgili ve şefkatli bir annesiniz. Kaygılarınızla ilgili rehber öğretmenimizle konuşup size döneceğim. Ama şimdi gerçekten sınıfa dönmek zorundayım.
Şikayet etmek en doğal hakkınız. Ama bilmenizi isterim ki, çocuklar gelip haber verince, bahçeye Murat'ın yanına gittim ve yaralarını temizleyip sardım. Biraz ağladı, ama yaraları yüzeysel, düşerken kaymış, canı yanmış. Ama, öğretmeni olarak elimden geleni yaptım. Çocuklar oynarken, düşmelerini engelleyemem ki.
Peki, idareyi de haberdar edeceğim, oyun sahasında alınabilecek önlemler olabilir. Şüpheniz olmasın. Ben şahsen ilgileneceğim.
Konu bu değil biliyorsunuz. Evet olan oldu ama, çocuklara hatırlatacağım daha dikkatli olmalılar oyun oynarken. İsterseniz idare ile konuşabiliriz. Bahçede ek güvenlik önlemleri alınabilir mi diye. Ama şimdi dersime gidiyorum.
SON

Bitti butonuna bastığınızda cevaplarınız kaydedilecektir. Takiben gelen ekran reklam sayfasıdır. Dikkate almayınız.

T